Evren Arma: Kalıpçı İmalatın Terzisidir
BAŞARI ÖYKÜSÜ
ENA MÜHENDİSLİK’İN KURUCUSU EVREN ARMA
KALIPÇI İMALATIN TERZİSİDİR
Üç arkadaşın 80 metrekare kalıphaneyle başlattıkları ENA Mühendislik ve Kalıp Sanayi şirketi dünyanın en büyük otomotiv markalarına kalıp üretiyor. ENA Mühendislik’in başarı hikayesini Evren Arma anlattı.
-ENA Mühendislik’i nasıl kurdunuz?
Ena Mühendislik’i 2012’de 80 metrekarelik bir atölyede üç ortak, ben, Namıkcan Doğan ve Aykut Çağman beraber kurduk. Şu an 800 metrekare bir kalıphanemiz ve 2 bin metrekarede plastik enjeksiyon tesisimizde müşterilerimize hizmet veriyoruz.
Üçümüz de Meslek Lisesi mezunuyuz. Ben Haydarpaşa Makine Ressamlığından sonra Doğuş Üniversitesi Endüstri Mühendisliği okudum. Namık Bey Meslek Lisesi CNC bölümünden sonra Gazi Üniversitesi Talaşlı İmalat Bölümünde okudu. Aykut ise Haydarpaşa Meslek Lisesi Kalıp Bölümü mezunu. Aykut Bey tasarımın başında Namık Bey üretimde, aramızda iyi bir iş birliği var.
-Nasıl bir araya geldiniz, birlikte iş yapma fikri nasıl doğdu?
Biz üç ortak daha önce, Türkiye’de kalıp imalatında önde gelen bir firmada beraber uzun yıllar çalıştık. Birlikte “Biz bu işi yapabilir miyiz?” diyerek yola çıktık. Ekin Sanayi sitesinde 80 metrekare bir dükkânda kalıpçılığa başladık.
Aslında aileden meslekle ilgili bağlarımız ve tecrübemiz de var. Aykut Bey’in babası Haydarpaşa Meslek Lisesi’nde kalıp öğretmeniydi. Sektöre emeği geçmiş, pek çok sanayiciyi yetiştirmiştir. Benim babam da 25 yıl otomotiv sektöründe yönetici olarak çalıştı.
-ENA Mühendislik neler yapıyor?
Yüzde 90’ı otomotiv ağırlıklı olmak üzere plastik enjeksiyon kalıpları yapıyoruz. Bildiğimiz, kullandığımız birçok otomobilin kalıplarını yapmaktayız. Dünyaca tanınmış otomotiv devlerinin modellerine aydınlatma grubu parçaları, yakıt, fren vb. ekipmanlarının kalıplarını yapıyoruz. Hassas ve çok özel işlerle sektöre değer katmaya çalışıyoruz.
İMES’teki tesisimiz kalıphanedir; buradaki sadece kalıp üretiyoruz. 2021’de TAYSAD’da iki bin metrekare plastik enjeksiyon tesisimizi kurduk. Burada yaptığımız kalıpların üretimini yapıyoruz. Türkiye’nin ve dünyanın en büyük firmalarına hizmet veriyoruz.
Kalıphane her zaman bizim göz bebeğimiz, burayı ARGE merkezi olarak kullanıyoruz aslında. Seri imalatın otomasyona daha uygun olmasından dolayı, otomasyonla ilerliyoruz. Kalıphanede de otomasyona önem veriyoruz, fakat kalıphane biraz daha “terzilik” gibi. O yüzden kalıphaneye ciddi şekilde odaklanmaya devam ediyoruz.
-ENA Mühendislik nasıl başarılı oldu?
Hangi işi yaparsak yapalım işimizi severek yapmalı veya sevdiğimiz işi yapmalıyız. Limon da satsak işimizi sevmeli, benimsemeli ve değer katmak için çalışmalıyız. Biz severek çalışıyoruz, başka türlü başarı şansınız olmaz. Yıllar içinde hiçbir işi küçümsememeyi öğrendik. Küçük bile olsa, odaklanmadığımız işte hata kaçınılmazdır.
Başarı kavramı da aslında tartışmalı. Ticari başarı çok para kazanmaksa “başarılıyız” diyemeyiz. Ama müşteri memnuniyetimizin yüksek olması, güvenilir bir işletme olmamız, küçük bir atölyeyi büyüterek üretim ve istihdam yaratmamız, katma değer oluşturarak insanların hayatlarına dokunmamız bakımından kendimizi başarılı sayıyoruz.
-Kalıphanenizde Gentiger makine kullanıyorsunuz memnun musunuz, neden Gentiger tercih ettiniz?
Gentiger Tayvan’ın çok özel bir tezgâhı, Japon veya Alman menşeli tezgahlar kadar iyi performans alabiliyorsunuz. Yıllar önce kalıpçı bir dostumuzun çarpıcı bir ifadesi var: “Tayvan’dan Gentiger almıyorsan ne alırsan al, hepsi aynı.” Belki fiyat olarak diğer Tayvanlı tezgahlardan biraz pahalı ama, bunun karşılığını veriyor. Ölçü ve hassasiyet, mühendislik kalitesi oldukça iyi.
Herkes Alman veya Japon tezgâhı ister, ama hem hassas işler istiyoruz fazla bütçe ayırmak istemiyorsak kesinlikle Gentiger doğru bir yatırım tercihi olur. Bayiliği Erkan CNC’nin alması da isabetli oldu, doğru marka doğru firma.
-Kalıpçılar bugün hangi zorlukları yaşıyor sizce?
Bugün Türkiye’de kalıpçı olmak zor. Z kuşağı dediğimiz gençlerimiz bu işi yapmak istemiyorlar. Belki haklılar da çünkü çalışma saatleri ve koşulları biraz yıpratıcı diyebiliriz. Aslında bu sadece kalıpçılık için değil, tüm otomotiv sektöründe çalışanlar için geçerli. Mükemmelliği hedefleyerek baskı altında en iyi hizmeti vermeye çalışıyorsunuz. Bu da yorucu olabiliyor. Günümüzde kolay para kazanma koşulları varken emek yoğun bir sektörde özellikle yetkin personel bulmak zor.
Eskiden “Zanaat altın bilezik, bu bileziği kolunuza takın, başlarda biraz sıkıntı çekersiniz, ama sonrası çok iyi olur” diyorduk. Şimdi, “Önünüz açık, gelin çalışın diyemiyoruz, çalışanlar ekonomik sıkıntı yaşıyor.
Bunun yanında sektörde Çin ile rekabet problemimiz var, Çinli firmalar hem hızlı hem de daha uygun fiyatlara kalıp üretiyor. Bugün, Çin fiyatları neredeyse bizim fiyatımızın yarısına denk gelmeye başladı.
Diğer bir sıkıntı ise Avrupa pazarında yaşanan durgunluk diyebiliriz. Biz ülke olarak ihracatımızın büyük bir kısmını Avrupa’ya yapıyoruz. Adeta onlar öksürünce biz zatürre oluyoruz. Dünya otomotiv sektöründe, elektrikli otomobile geçişteki belirsizlik de bir başka problem olarak ortaya çıkıyor. Süreç güncellemeleri uzun vadeli plan ve yatırım yapmayı engelliyor.
Problemlerin üst üste gelmesi süreci zorlaştırsa da tek çıkar yol çalışmak ve işinizi iyi yapmaktır.